6 Ekim 2009 Salı

Depresif Kukla...


Yaz mevsimi insanların rutin işlerinin azaldığı, doğanın tazelendiği, tatillerin yapıldığı bir mevsim. Yazın yaşanan tüm bu canlanmaya karşın sonbahar ve kış döneminde tersine bir dönem yaşanıyor. Gündüzler kısalmaya, havalar değişmeye, doğa hüzne bulanmaya başlıyor.
Elbette bu değişimden insanlar da nasibini alıyor. Güneşi az görmek, iş sorumluluklarının artması, okulların başlaması, havaların serinlemesi insanlarda birtakım ruhsal değişimlere yapıyor. Bu da sonbahar depresyonuna neden oluyor.

Ben de, sonbaharın insanlar üzerindeki bu etkisinden yola çıkarak bir ipli kukla tasarlamaya karar verdim. Belki sevdiklerinize hediye edebileceğiniz, belki de çocuklarınızı eğlendirmek için kullanabileceğiniz bir şey çıktı ortaya…

Öncelikli olarak kafayı hazırlamakla işe başladım… Bir ampulün üzerini, tuvalet kağıdı ve tutkal karışımı ile hazırladığım harç ile ince bir tabaka halinde bir burun çıkıntısı da ekleyerek kapladım ve güneşte kurumaya bıraktım.




O bir tarafta kururken, bende bir taraftan artık kumaşlar ile önce kazağını sonrada pantolonunu hazırladım. Tabi ki serinleyen şu havalar da kullanması içinde bir atkı…

Bacak uzantıları için iki tarafından dikilmiş uzun şeritleri pamukla doldurdum ve bunların ucuna kırmızı polardan el ve ayak hazırladım. Ardından bir çorabın içini pamukla doldurduktan sonra kol ve bacakları bu gövdeye diktim.

Sonra tam olarak kurumuş olan kafayı ampulden sökerek kahverengiye boyadım. Göz ve ağız yerlerini belirledikten sonra siyah yün ipten saçları ekledim. Hazırladığım kafayı gövdeye sıcak silikon yardımı ile yapıştırarak sabitledim.

Diğer bir taraftan ise iki çıtayı birbirine çakarak artı formu oluşturdum. Siyah makrome ipleri, kuklanın hareketini sağlaması için ayak ve kol uzantılarına diktim ve bunları asıl kontrolü sağlayacak olan çıtaya bağladım.

Son olarak depresif olduğunu hatırlatmak içinde kafasına, boyalarımı şişelere aktarmakta kullandığım bir huniyi monte ettim…


Ve işte karşınızda depresif sonbahar kuklası;



















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sen de dök içini...