29 Eylül 2009 Salı

Kitre Bebek Yapımı...


"Geven Otu"

Kitre ,Güney ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimizde yetişen yabani geven otunun özsuyudur. Köküne yakın bir yerden bıçakla çizildiğinde bitkinin özsuyu bir kaç gün içersinde akıp kuruyarak ağaç kabuğuna benzer bir görünüm alır ve tek tek toplanır. Kitre Anadolu'da gıda ve doğal ilaç olarak; ayrıca güçlü bir yapıştırıcı olma özelliği ile bebek ve ebru üretiminde kullanılır.



"Geven Otu Salgısı-Kitre"

Kitrelenmiş pamukla yapılan kitre bebeklerin geçmişi çok uzun değildir. Bu malzeme, uygulaması oldukça zor ve zahmetli bir sürece sahiptir. Yaprak yaprak ayrılan pamuklar, su ile yumuşatılan kitreye bulanarak şekillendirilir. Kitre bebek yapımında kafa, içi pamuk doldurulmuş yuvarlak bir formun kaplanmasıyla, eller ise ince tellerin sarılması ile yapılır.

Daha birr sürüü detayı var... Anlat anlatt bitmezz :)
Kitre bebek yapımının anlatıldığı ve uygulama aşamalarının olduğu bir metni ilerleyen zamanlarda paylaşıma sunacağım... Daha üzerinde çalışıyorum.

Şimdilik,
Urfa yöresi gelin başlığı örneği sizlerle;







Orijinali;



Tepelik (Kofi): Kalıplı veya kalıpsız olarak fesin üzerine kadife ve ipekli başörtülerin sarılmasıdır. Fesin önü kısa arkası uzun, üst kısmı gümüş işlemeli çevresi gümüş paralardan oluşan saçaklarla süslüdür. diğer adı Taç’tır.










Orijinali;




Yanaklık (reşme): Fesin iki yanına takılır. Şakalardan yanağa doğru sarkar.







Orijinali;








Saç koru: Arkadan başın üzerine takılarak omuzlara kadar sarkan bu takı saç görünümünü veren siyah ipekten, siyah yünden veya filoştan yapılır.



Hızma: buruna takılır, Altın ve gümüş çeşitleri vardır. Hızmanın sarkan şekline hizem denir.







Orijinali;



Üçkor: Fesin alt kısmına, alından yukarıya takılır. Ortasında yuvarlak ve mavi taşlı bir göbek, yanlarında üç sıra zincir bulunur.







26 Eylül 2009 Cumartesi

Çerçeveci Geldi Haaaanımm!

Düven, harmanda ekinlerin (buğday, arpa, yulaf, vb.) tanelerini sapından ayırmak için kullanılan, önüne koşulan hayvanlarla çekilen, alt yüzeyinde keskin çakmak taşları çakılı olan kızak biçiminde araçtır.




Fotoğrafını da görünce sanırım düvenin ne olduğunu hatırladınız. Gelişen teknoloji ile birlikte tarımda kullanılan bu alet artık önemini yitirmiştir ve genelde bahçe dekorasyonunda kullanıldığı bilinmektedir.




Ben de bu düveni alışılagelmişin dışında; “iç mekanda nasıl kullanabiliriz?” sorusunun cevabını aradım ve sanırım buldum. Bakalım beğenecek misiniz…
Benim kullanmayı düşündüğüm düven, artık nerdeyse çürümek üzereydi. Kenar kısımları oldukça yıpranmıştı. O yüzden yapabileceklerim hakkında çok fazla alternatifim olmadı.
Düveni öncelikle bir marangoza götürüp çürümüş kısımlarını kestirip dört parçaya böldürdüm. ( Bu işi yapması için marangozu ikna etmek oldukça zor oldu : ) Çünkü marangozluk hayatı boyunca yaptığı en saçma iş gibi geldi ona ). Ardından elde ettiğim bu dört parçayı bir çerçeve oluşturacak şekilde uzun çiviler ile sabitledim. Talaş artıklarını tamamıyla temizledikten sonra yarı mat vernik ile vernikledim. Kuruduktan sonra hazır hale gelen çerçeveme resmimi takıp duvara astım( Bunun yanında daha alternatif fikirlerde üretebilirsiniz; ayna taktırmak gibi)…
Ve işte sonuç:






Ayna takılmış hali;



Bir Keşfedilme Hikayesi...




Yine farklı bir dere kenarı hikayesiyle sizlerleyim…



Artık bahçe dekorasyonunda da, ehlileştirilip yetiştirilmeye başlanan bu sarmaşık türünü mutlaka görmüşsünüzdür… Bu yabani sarmaşık türü dere kenarlarında ve nemli ormanlarda bol miktarda bulunmakta.
 


Adapazarı semalarında gittiğim bir keşif gezisinde, dere kenarında ağaç gövdelerine sarılmış bu sarmaşıklara rastladım. Bir doğa sever olarak bunların kurumuş olduklarını belirtmek isterim. Sarmaşıklar artık yaşam mücadelelerini tamamlamış, öylece keşfedilmeyi bekliyorlardı. Ve bende onları şöhret yapmak için bulundukları bataklıktan söküp aldım.





Öncelikle sarmaşıkların üzerlerini kaplayan kabukları, maket bıçağı yardımıyla temizledim. Bu oldukça uzun zamanımı aldı. (3 gün kadar)



Temizlenen sarmaşıkları dairesel bir form oluşturacak bir şekilde birleştirdim. Bağlantı yerlerinde de şeffaf, plastik kelepçeler kullandım.



Ardından sarmaşıkların sağlam bir şekilde ayakta durmalarını sağlamak için dört ayrı tahtanın birleşiminden oluşan bir kaide hazırladım.
Ve son olarak doğallığını bozmamak için yarı mat vernik ile vernikledim.



Ve sonuç;





Flaşlı Çekim;


Flaşsız Çekim;




















Mandal mı bu?

Mandal denildiğinde akla gelen ilk şey çamaşır asmaktır herhalde... Tasarım, yeni üretilerin varoluş sürecinde yer alan en önemli kavramlardan birisidir elbette. Bununla birlikte hazır maddeleri daha işlevli hale getirmekte tasarım kavramının bir başka boyutunu oluşturmakta.

Mandal nasıl daha işlevli olur sorusunun cevabı sanırım burada;


















Fotoğraflara ait alıntılar için burayı ziyaret edebilirsiniz...

Avize Dediğin Böyle Olur...

Sıkılınca çıkart, tozlanınca yıka! Gerçekten pratik bir tasarım olmuş... Buyrun bakın!












Fotoğraflara ait alıntılar için buraya buyrun!

Su Borusunun Muhteşem Dönüşü...

Teknolojinin süratla ilerleyen gelişimi, su tesisatında kullanılan metal boruların yerini plastik borulara bıraktı. Pabucu dama atılmış metal boruların damdan aşşağıya inmesi anlaşılan çok uzun sürmemiş... Buyrun bakın! Bizim borunun başına neler gelmiş!







 
 








Fotoğraf alıntıları için burayı ziyaret edebilirsiniz...