16 Ekim 2010 Cumartesi

Kişisel bir mühürünüz olsun!


Bornova daki Yeşilova Höyüğü nden çıkarılan mühür. 
Bölgede M.Ö. 6000 lerde tarım ve hayvancılıkta ileri bir uygarlık yaşıyordu.

Bizler nesil olarak kitap okumanın ve bir kitaba sahip olmanın verdiği mutluluğu az çok yaşadık ve gelenekselleştirdiğimiz bu yolda elimizden geldiğince yürümeye devam ediyoruz. Her yaşam tecrübesi, insana farklı bakmayı ve farklı anlamlar çıkarmayı sunuyor. Kitap okumaya, bir yaşam tecrübesi olarak bakanlardanım. Her yeni kitap, yeni bir hayatın kapılarını açan en masrafsız deneyim. İyi değerlendirmek ve bunun kıymetini bilmek lazım. Zamanı geldiğinde de başkaları ile paylaşmak…

III. Murşili'nin (MÖ. 1282-1275)mühür baskısı,
Boğazköy.
El yazmalarının olduğu dönemlerde, kitapların güveler tarafından yenmemesi için; güveler kralı olduğuna inandıkları “Kebikeç”in adını, her yeni kitabın başına “Ya! Kebikeç!” şeklinde yazarlarmış… Böylece güvelerin kitaplara zarar vermeyeceğine inanılırmış. Efsane bir koruyucu olan Kebikeç, var mıdır yok mudur bilmiyorum ama onları korumanın bir yolunu bulmamız şart… Bu ilginç hikayeden yola çıkarak uzun bir süre aldığım her kitaba, Ya! Kebikeç!” yazdım. Bunun kitap kurtlarını uzak tutacağına inandığımdan değil, efsanesini paylaşılası bulduğum için yapardım. Bununla birlikte kitabımın daha da kıymetlendiği düşünürdüm. Çünkü o kitap eğer benimse elden ele dolaşırdı, efsanesi ile birlikte… Bir çok arkadaşıma bu hastalığı bulaştırdığımı biliyorum.


Ayrıca kullandığım bir de kişisel mühürüm var. Kitaplarınızı sahiplenmeniz adına yapabileceğiniz enteresan bir alternatif. Bu, hem size sahiplenme duygusu verir hem de başkalarına o kitabın asıl sahibini hatırlatır. Her aldığım kitabıma mutlaka aldığım günün tarihi birlikte mühürümü de basarım. Hatta uzun yıllar önce gittiğim bir sahafta, bununla ilgili güzel bir anı yaşamıştım. Tozlu raflardan aldığım bir kitabın önce arka kapağını okumuş sonra da ön kapağını açar açmaz da ilk sahibi ile tanışmıştım. Benim yaptığım gibi o kitapta ilk sahibi tarafından mühürlenmişti. Kitabın, o günden sonra ki sahibi bendim ve artık benim mühürümle bana ait… Belki sizlere gereksiz gelebilir ama kitap okuyan ve okumayı seven herkes için güzel bir etkileşim bu. Bu duyguyu yaşamanızı öneririm. Mühür ile ilgili daha geniş bilgiye sahip olmak isterseniz şuraya bir bakmanızı öneririm.
  
Bunu nasıl yapacağınıza gelecek olursak; öncelikle sizi ve yaşam felsefenizi temsil ettiğinize inandığınız bir simge yaratmak. Bu sizin çizeceğiniz bir şekilde olabilir ya da herhangi bir yerde görüp rastladığınız bir motifte olabilir. Bu konuda biraz araştırma yapmakta fayda var. Kesin kararınızı verdikten sonra belirlediğiniz bu simgeyle birlikte size en yakın kaşeciye giderek isteğinizi bildirin. Eğer işleri yoğun değilse 30 dakika da yapıp verirler, hem de çok cüzi bir fiyata…

6 yorum:

  1. Her kitabımın 2ci sayfasına,ilk değil neden bilmiyorum imzamı atarım. Tarih yazmam ama mutlaka imzam olur.

    YanıtlaSil
  2. Mühür de imza niteliği taşıyor aslında. Görsel bir içeriği olduğu için daha dikkat çekici ve özel geliyor bana.

    Sis, sana da yapalım bir mühür :)))

    YanıtlaSil
  3. Ben benim kuş figürümü yapsam ya böyle, ne güzel fikir kaşeciye gitmek. Teşekkürler:9

    YanıtlaSil
  4. Sesi, kuş figürü senin için harika bir tanımlama olur. Sana özgü bir kuş figürü haline döüştü artık o... Ben ce en kısa zamanda bu düşünceyi hayata geçir :))

    YanıtlaSil
  5. Tamamdır, ilk fırsatta:)

    YanıtlaSil
  6. merhabalr, methods;
    senin mührünün nasıl olduğunu görmek isterdik doğrusu.. bize de ilham olurdu. çok hoş br fikir. bende uygulamaya geçirmeyi düşünüyorum...

    YanıtlaSil

Sen de dök içini...