11 Ekim 2010 Pazartesi

Bir Duvar Hikayesi...


Koşuşturmacalar arasında geçip giden hayatımızda ekstralar için vakit yaratmak, çoğu zaman imkansıza dönüşebiliyor. İş, trafik, market, yemek, temizlik derken hayat geçip gidiyor. Yaşadığımız alanlarda ve çalıştığımız ortamlarda, estetik kaygısına kapılmak ise giderek bir lükse dönüşüyor. Çünkü buna ne vaktimiz oluyor ne de gücümüz. Uzun ve meşakkatli dekorasyon uygulamalarının hayalini bile kurmak zor geliyor. O yüzdendir ki; hayatımızda pratik çözümlere ihtiyaç duymaya başlıyoruz. Uygulaması kolay ve masrafsız her türlü faaliyet bize cazip gelebiliyor. Dört duvar arasında vakit geçirdiğimiz alanları biraz olsun keyifli hale getirebilmek bizim elimizde. Şartlar ve koşullar ne olursa olsun çok fazla vakit ve para harcamadan başarılı sonuçlar ortaya çıkarabiliriz. 


Bahsi geçenlere dair güzel bir örneği paylaşmak istiyorum sizlerle. Sıradan ve oldukça sade bir oturma odasını, basit birkaç uygulama ile şık bir hale dönüştürmenin ve monoton bir hayatı nasıl hareketlendirebileceğimizin hikayesi aslında bu.

 
"Çok fazla para harcamadan, hatta çok cüzi maliyetlerle neler yapabiliriz?" sorusuna verilebilecek en güzel cevaplardan birisi bu olsa gerek. Aslında problemin kaynağı; düz, beyaz duvarlardan oluşan küçücük bir oda. Bu odayı daha işlevli hale getirmek için görsel olarak biraz zenginleştirme yoluna gidilmiş. Bunu yaparken de masraftan tamamen kaçınılmış. Kullanılan malzeme sanılanın aksine boya ve fırça gibi malzemelerden çok öte bir şey; elektrik bantı. 



Dikdörtgen odanın uzun duvarlarından biri bu bantlarla, dikey şeritler oluşturmak suretiyle kaplanıyor. Gerekli ölçülendirmeler yapıldıktan sonra bant, duvara yapıştırılmaya başlanıyor. İçinizde daha önce bu bantlarla herhangi bir münasebet kurmuş olan var mıdır bilmiyorum ama tanışınca bu iş için çok alternatifli bir malzeme olduğunu anlayacaksınız. Genel yapısı kullanım itibariyle koli vs. bantlar gibi yapıştırıldığı alanda hasarlar yaratmıyor. Yani ileri de bundan sıkılırsanız, duvara yapıştırdığınız bantları özgürce sökebilirsiniz. Bence denemekte fayda var. 




 

Bununla birlikte piyasada satılan ve yüzey kaplamakta kullanılan; bir tarafı yapışkanlı dekoratif kağıtları da kullanabilirsiniz.  Ama bu kağıtlar belli uzunluklarda olduğu için bu uygulama da pek kullanışlı olmayabilir. Onun içinde şöyle bir öneride bulunabiliriz; Banyonuzdaki seramik kaplamalardan sıkıldıysanız, karoların büyüklerine uygun şekilde kestiğiniz kağıtlarla belirli boşluklar bırakarak kaplarsanız farklı bir görünüm yakalayabilirsiniz. Kolay gelsin…





Görsellere ait link için buradan buyrun...

1 yorum:

Sen de dök içini...