16 Aralık 2009 Çarşamba

Sokak resmi…

Uzun bir aradan sonra herkese kocaman bir merhaba.

Uzun zamandır neredeydin diye soranlar olacaktır elbet. Bunun bir cevabı olduğunu sanıyorsanız, emin olun yanılıyorsunuz. Nedenini bilmediğim garip bir his, bahsi edilen bu uzun zaman sürecinde bünyemi kilitledi. Metabolizmam sadece yaşamak için çalıştı diyebilirim… Bazı zamanlar içinizden hiçbir şey yapmak gelmez; boş boş etrafı izlemek, sorulan soruları “hah” diyerek ikilettirmek ve her türlü sosyal faaliyeti gereksiz bulmak gibi garip davranışlar sergilemeye başlarsınız. Yaşam felsefeniz bir anda yerle yeksan olup, matematiksel düzlemde sıfıra eş değer gelir. Ağzınızdan çıkan tek anlamlı cümle ise; boşvermişliğin dayanılmaz sureti altında “satmışım anasını” deyişinizdir.

Sanırım bende küresel ısınmazedelerdenim. Benimde enerjim çekildi. Sonbahara girerken başlayan bu belirtiler, Kış mevsiminin artık kendini göstermeye başlaması ile kışı seven bünyemde artık görünmez olmaya başladı. Umarım tez zamanda da kurtulurum bundan. Hatta kurtuldum da diyebiliriz…

Bu gereksiz açılış konuşmasından sonra çok uzun zaman önce varlıklarından haberdar olduğum ve sitelerinde de ilginç sokak çalışmalarını izleyerek hayran kaldığım bir paylaşımda bulunma arzusundayım.

Sokak resmi, Avrupa ülkelerinde oldukça yaygın bir şekilde icra edilen bir sanat hareketi. Türkiye’de her ne kadar çok tanınmasa da literatürde kabul edilebilir bir yere sahip. Türkiye’de örnekleri tabi ki mevcut. Kent yaşamına estetik bir görüntü kazandırmak amacıyla yapılmış ama hiçbir zaman amacına hizmet edememiş trafo boyamaları… Sanat adına hiçbir değer taşımayan bu çalışmalar kimi zümrelerce; “trafo görüntüsünden iyidir” diye yorumlanarak savunulur olmuştur da. Bu işte yerel yönetimlerin parmağı olduğu bir gerçektir. Ama ne yazık ki beğeni düzeyleri düşük, eğitimsiz kişilerin önderliğinde sadece trafolar değil tüm şehir katledilmekte…


Eskişehir Şehir Görüntüsü

Türkiye’de bunun en güzel örneğini Eskişehir’de görebilmeniz mümkündür. Günümüzde bu şehir, sanattan nasibini almış bir başkanın neler yapabileceğinin en büyük görsel ifadesidir.



Eskişehir Şehir Görüntüsü

Can Dündar bir yazısında; “Türkiye’de sinema ve tiyatrolar düğün salonlarına dönüştürülürken, Büyükerşen başkan olunca nikâh salonu inşaatının projesini değiştirmiş; Eskişehir 570 kişilik nefis bir tiyatro salonuna, döner platformlu 480 kişilik göz kamaştırıcı bir opera ve senfoni salonuna ve aralarındaki sergi salonuna kavuşmuş...” diye anlatırken diyordu ki: “Eskişehir’e gittim. Türkiye’ye inancımı tazeleyerek döndüm...” (26 Nisan 2005)

Keşke bu bilince sahip insanların varlığı, güzel Türkiyem için her zaman daim olsa…

Asıl konuya tekrar dönecek olursak; yer yer logar kapaklarını ve genellikle asfalt yolların kenarlarındaki su giderlerini renklendirerek esprili bir kent görüntüsü nasıl yaratılır sorusunun en güzel cevabı bu çalışmalardır sanırım…

Çok fazla söze gerek yok aslında buyrun bakın;




























Fotoğraflara ait alıntılar ve sokak resimlerinin devamı için lütfen BURADAN buyrun!

13 yorum:

  1. Eskişehir belediye başkanını kutluyorum..keşke İstanbulda da bu tür görsel şölenlere sık sık rastlasak..

    Sokak resımleri ise mukemmel.. keyıfle ınceledım :)

    Tesekkurler MET ;)

    YanıtlaSil
  2. Yorumun için ben teşekkür ederim Şenay abla...
    Keyif almana sevindim.
    :))

    YanıtlaSil
  3. oluyor böyle arada banada sık olur zevkle takip ettiğim blogdaşlarımın yazılarını bile okumak istemez hale geliyorum bazen ama geri dönmene çok sevindim
    çok haklısın keşke sadece trafalarda sınırlı kalmasa ve gerçekten türk sanatını yansıtır resimlere yer verilse
    başka bir örnekse
    yakın arkadaşım konyada elsanatları okuyor ve çalışma atölyelerini osmanlı dan seçme resimlerle öğrenciler çok uzun uğraşlarla boyadıklarını ve her baktıklarındada gurur duyduklarını fakat yeni gelen müdür eski müdürü hatırlattığı için hepsini silinsin diye yeniden boyattığını gördüğümüz duyduğumuz birileri oldukça ............
    hayal kurmaya devam

    YanıtlaSil
  4. ilk paragrafta yazmış olduğun belirtileri bende zaman zaman gösteriyorum.yanlız değilsin ;)
    logar kapaklarına gelince mükemmeller.eskişehiri hiç görmedim ama gitmeyi çok istiyorum.izmirdede trafoları resimlendiriyorlar ama bu şekilde değil.bende resimleyip koysam mı acaba?çok yazdım tamam kesiyorum.paylaşım içinde teşekkürler :)

    YanıtlaSil
  5. Çook güzeller.Tavuk çevirmemiydi o:)))Ona bayıldım.

    YanıtlaSil
  6. Şu eskişehire son zamanda gitmek bir nasip olmadı..Ama harika olmuşş..Porsuk çayı galiba..yanına cafeler çay bahçeleri yapmış..sanırsın Venediktesinn.Daha önce başka resimlerini de görmüştüm...Bu arada sıkıntıdan çıktığına sevindim..Artık ben de çıksam fena olmıycak:))..

    YanıtlaSil
  7. Sevim, çok teşekkür ederim...
    Ne yazık ki başkalarının başarılarını hazmedemeyen bu tarz sığ insanlar çok yoğun bir nüfusa sahipler. Bunlarla nasıl başedilir bilemiyorum ama varolan emeği hiçe saymakta üstlerine yok bu zat-ı muhterenlerin.

    Evet. Hayal kurmaya devam...
    :))

    YanıtlaSil
  8. Beyaz Kkelebek, dikkate değer görüp yorum yazma nezaketinde bulunduğunuz için asıl ben teşekkür ederim... Bu arada yolunuz düşerse Eskişehir'e mutlaka uğrayın derim.
    :)))

    YanıtlaSil
  9. Sishyphos, bizim ülkemizde de buna benzer elektrik dolapları sokaklarda oldukça fazla aslında. Bu uygulama da pek keyifli olmuş :))) Bende çok beğendim...

    YanıtlaSil
  10. aktifmutfak, ben en son 2007'de gidip geliyordum Eskişehir'e... O senelerde bile muaazzam bir haldeydi. Şimdiler de çok daha güzelleşmiş anlattıklarına göre.

    Sıkıntımı bünyemden attım şükürler olsun ki; darısı başına :)))

    YanıtlaSil
  11. Hiç rastlamadım methods.sadece istanbulda eski istanbul evi havasında boyanmış trafo binalarını gördüm

    YanıtlaSil
  12. Sishyphos, elektirik dolaplarının boyanmamış şeklinden bahsetmiştim ben :))) Hani bizim ülkemizdeki elektrik dolaplarıda böyle boyansa demmiştim kendimce :)))

    YanıtlaSil

Sen de dök içini...